YURTSEVER HALKIMIZA VE DEMOKRATİK KAMUOYUNA!

Önder Apo’ya yöneltilen 9 Ekim 1998 uluslararası komplosunun 25’inci yılına giriyoruz. Tam 24 yıldır komplo düzeyinde süren faşist-soykırımcı saldırıları ve bu saldırılara karşı tarihin en anlamlı direnişini yaşıyoruz. Öncelikle tarihin en vahşi saldırılarından biri olan uluslararası komployu ve bu saldırıları yürüten komplocu güçleri lanetliyoruz. 24 yıldır insan üstü bir direnişle komployu boşa çıkartan ve komplocu güçleri yenilgiye uğratarak, komplonun sembolü olan İmralı işkence ve tecrit sistemini işlemez kılan Önder Apo’yu ve tarihi İmralı Direnişini saygıyla selamlıyoruz. “Güneşimizi Karartamazsınız” şiarıyla Önder Apo etrafında ateşten çember oluşturan, Halit Oral ve Aynur Artan yoldaşlarla başlayıp günümüzde Sara Goyi, Ruken Zelal ve Nagihan Akarsel yoldaşlara kadar uzanan tüm kahraman şehitlerimizi saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz. 24 yıldır Önder Apo’nun izinde büyük bir cesaret ve fedakârlıkla komploya karşı mücadele eden ve komployu yenilgiye uğratan yurtsever halkımıza ve demokratik dostlarımıza 25’inci yıl mücadelesinde üstün başarılar diliyoruz!

Bilindiği gibi, Önder Apo’nun imhasını hedefleyen uluslararası komplo saldırısını, ABD, İngiltere ve İsrail öncülüğündeki kapitalist modernite güçleri planlayıp yürüttü. Bu güçler, Önder Apo’nun imhası, PKK’nin tasfiyesi ve Kürt soykırımının tamamlanması için saldırı yürüterek büyük bir insanlık suçu işlediler. Sonuçta insanlığı getirdikleri nokta ortadadır. Uluslararası komployla başarıya götürmek istedikleri Üçüncü Dünya Savaşının sonucu bugün Ukrayna’da olduğu gibi dünyayı kan gölüne çevirmek ve nükleer dehşet dengesinde yaşatmak olmuştur.  Bu güçleri, komplonun 24’üncü yıldönümünde, ortaya çıkardıkları felâket düzeyindeki sonuçları doğru değerlendirerek hatalarını düzeltmeye ve işledikleri suçları affettirmeye davet ediyoruz.

Komplocu güçler, Önder Apo’nun imhası, PKK’nin tasfiyesi ve Kürt soykırımının tamamlanmasıyla Kürt halkının özgürlüğünü ve başta Türkiye olmak üzere Ortadoğu’nun demokratikleşmesini engellemek istediler. Hareket ve halk olarak biz de Önder Apo öncülüğünde tam 24 yıldır böyle bir saldırganlığa karşı direndik. Başta kahraman gerillamız ve kadın ile gençlik hareketimiz olmak üzere tüm halkımız ve dostlarımız binlerce şehit vererek Kürdistan’ın özgürlüğü ve Ortadoğu’nun demokratikleşmesi için mücadele ettik. 24 yıllık bu tarihi mücadelenin sonuçları ortadadır: Komplocu güçler insanlığı felâketten felâkete sürüklerken, Önder Apo’nun İmralı’da geliştirdiği demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigma ile kadınların ve halkımızın dört parça Kürdistan’da yürüttüğü özgürlük mücadelesi tüm insanlık için yeni bir umut ve ilham kaynağı haline gelmiş durumdadır.

Çok açık ki, 24 yılda yaptıklarımız, 25’inci yılda da uluslararası komploya karşı neler yapacağımızın aynasıdır. Her zaman olduğu gibi, 25’inci yıla girişte de tarihi İmralı Direnişi ve Önder Apo’nun duruşu yolumuzu aydınlatmakta ve 25’inci yılda uluslararası komplo saldırısına karşı nasıl direnip kazanmamız gerektiğini bize öğretmektedir. Kahraman gerilla güçlerimiz, başta Zap, Avaşin ve Metina olmak üzere her alanda komplonun 25’inci yılını büyük eylemlerle karşılamakta ve 25’inci yılda da komploya karşı özgürlük direnişine başarıyla öncülük edeceğini herkese göstermektedir. Önder Apo’nun geliştirdiği Jineoloji temelinde derin bir özgürlük devrimi yaşayan Kürt kadınları, “Jin Jîyan Azadî” sihirli formülüyle bu kez Rojhilatê Kurdistan’da ayağa kalkarak hem 21. Yüzyılın kadın yüzyılı olduğunu bir kez daha ilan etmiş ve hem de uluslararası komploya karşı 25’inci yılda nasıl mücadele edeceğini ortaya koymuştur. Kadın ve gençlik öncülüğünde dört parça Kürdistan’da ve dünyanın dört bir yanında halkımızın ve dostlarımızın komploya karşı geliştirdiği eylemler, 25’inci yılda İmralı işkence ve tecrit sisteminin yıkılacağını ve Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü müjdeler niteliktedir.

Özellikle Sara ve Ruken yoldaşların Mersin’de gerçekleştirdikleri fedai eylemi, faşist AKP-MHP rejimini temellerinden sarsmış; Önder Apo’nun Zilanca savunulacağını ortaya koyarak, İmralı işkence ve tecrit sistemine karşı mücadelenin tarzını bir kez daha netleştirmiştir. AKP-MHP’nin faşist özel savaş rejiminin tüm maskesini düşürerek, çökmekte olduğu gerçeğini herkese göstermiştir. Düşmanı kahrederken dosta umut ve cesaret veren bu tarihi eylemi selamlıyor, böyle bir eylemi başarıyla gerçekleştiren HPG ve YJA-Star’ın tüm komutan ve savaşçı yapısını kutluyor, Önder Apo’yu Zilanca savunmayı başaran Sara ve Ruken yoldaşları bir kez daha saygı ve minnetle anıyoruz. Tüm Kürt gençlerinin ve genç kadınlarının artık AKP-MHP faşizminin ensesinde birer Sara ve Ruken olduklarını herkesin görmesini istiyoruz. Kürt gençliğini Zilan Fedai Çizgisinin mükemmel uygulayıcısı olan Sara ve Ruken yoldaşların izinde mücadele etmeye çağırıyoruz.

AKP-MHP faşizmi, Mersin eylemi ile o kadar sarsılmış olmalı ki sözde bu eyleme misilleme olarak, 4 Ekim sabahı Süleymaniye’de Jineoloji Araştırma Merkezinde çalışan Nagihan Akarsel yoldaşı alçakça katletti. Bununla, Mersin’de fedaileşen ve Rojhilat Kürdistan’da serhildana kalkan Kürt kadınlarını sözde korkutmaya ve ürkütmeye çalıştı. Oysa bu tutumuyla kadın özgürlük mücadelesinden ve onun fedai gerilla öncülüğünden ne denli korktuğunu ortaya koymuş oldu. Ancak korkunun ecele faydası yoktur. Ne kadar işgalci, katliamcı ve saldırgan olursa olsun, AKP-MHP faşizmi döktüğü kanda boğulacak ve pek yakında çöküp gidecektir. Hiç kuşkusuz bu çöküş de kadın mücadelesi, özellikle Kürt kadın mücadelesinin vuruşları temelinde olacaktır.

Burada bir kez daha Apocu özgürlük ruhunu ve düşüncesini derinden özümsemiş olan devrimci Kürt kadını Nagihan Akarsel yoldaşı saygı ve sevgiyle anıyoruz. Başta Kürt kadınları olmak üzere tüm gençleri ve emekçileri Nagihan Akarsel gerçeğini doğru anlamaya ve amaçlarını başarmak için izinden yürümeye çağırıyoruz. Çok açık ki, Süleymaniye katliamı üzerinde durmamızı ve doğru dersler çıkarmamızı gerektiriyor. Her şeyden önce, faşist-soykırımcı düşman gerçeğini ve onun her türlü alçakça saldırıyı yapabileceğini ortaya koyuyor. O halde bu düşman gerçeğini iyi tanımalı ve ona karşı planlı ve örgütlü bir mücadele içinde olmalıyız. Özellikle korkakça ve sinsice hareket etmeyi marifet bilen MİT gerçeğini ve onun düşman karakterini iyi görmeliyiz. Nerede olursak olalım ve hangi görevi yürütürsek yürütelim, tüm devrimciler ve yurtseverler olarak büyük bir savaş içinde olduğumuzu bilerek düşmana karşı gerekli tedbirleri alan, duyarlılığı gösteren ve bu temelde kendi öz savunmasını gerçekleştiren bir konumda ve hareket tarzı içinde bulunmalıyız.

Uluslararası komplonun 24. Yıldönümünün öngününde, yaklaşık üç haftadır Rojhilat Kürdistan’da ve tüm İran’da tarihi gelişmeler yaşanmaktadır. Genç Kürt kadını Jina Emini’nin devlet güçleri tarafından katledilmesi ardından kadınların başlattığı özgürlük serhildanı, tüm İran’a ve toplumsal kesimlere yayılmış bulunmaktadır. Rojhilat Kürdistan ve İran toplumu tarihine yakışır bir devrimci ve özgürlükçü kalkışı yaşamaktadır. Bu durum, başta İran yönetimi olmak üzere herkesi derinden etkilemiş durumdadır. Erkek egemen gerici zihniyet ve siyaset büyük bir korku yaşarken, tüm özgürlükçü güçler büyük bir coşku ve heyecan kazanmış ve kadın özgürlüğünde yeni bir özgür yaşam dünyasının gelişmekte olduğu açıkça görülmüştür.

Kuşkusuz bu gelişmeler, Rojhilat Kürdistan ve İran için olduğu kadar, tüm Ortadoğu ve insanlık açısından da büyük önem taşımaktadır. Zaten İran’dan yükselen özgürlük çığlıkları tüm dünyaya yayılmış ve başta kadınlar olmak üzere tüm demokratik çevrelerden destek görmüştür. Bu durumun bir biçimde devam edeceği ve Kürdistan, İran ve Ortadoğu’da kalıcı sonuçlar yaratacağı anlaşılmaktadır. Hiç kuşkusuz kadınların ve İran toplumunun özgürlük talepleri son derece haklı ve meşru taleplerdir. Herkesi bu haklı ve meşru talepleri desteklemeye çağırıyoruz. Mevcut İran Yönetimini, hiçbir bahaneye sığınmadan ve “Dış güçler” söylemine sarılmadan, kadınların ve İran toplumunun meşru özgürlük taleplerini dikkate almaya, sorunları halk temsilcileriyle diyalog ve görüşme temelinde çözmeye, meşru mücadele yürüten halklara karşı asla şiddet kullanmamaya davet ediyoruz. Kadınlar öncülüğündeki haklı ve meşru özgürlük serhildanlarını selamlıyor ve başarılı sonuçlar kazanacağına dair inancımızı belirtiyoruz.

Açık ki, uluslararası komplonun 25’inci yılına girerken, Hareket ve halk olarak son derece kritik bir süreçten geçiyoruz. AKP-MHP faşizmi çöküşünü önleyebilmek için tüm gücüyle gerillaya saldırıyor, Önder Apo ve halkımız üzerinde baskı ve zulmü ağırlaştırıyor. İmralı işkence ve tecridini tüm zindanlara ve toplumsal yaşama yayıyor. Zap, Avaşin ve Metina başta olmak üzere her alanda gerillayı ezerek, Kürt düşmanı faşist-soykırımcı diktatörlüğü iyice kurumlaştırmak istiyor. Kuşkusuz Kürdistan Özgürlük Gerillası ve Kürt halkı olarak buna fırsat vermeyeceğiz, devrimci halk savaşı temelinde geliştirdiğimiz topyekûn direnişi her alanda daha güçlü geliştirerek AKP-MHP faşizmini yenilgiye ve yıkıma götüreceğiz. Kararlılığımız kesinlikle bu temeldedir. İmralı Direnişi bizden bunu istemektedir. Gerillamızın Zap, Avaşin ve Metina başta olmak üzere her alandaki kahramanca direnişi zaferin yolunu aydınlatmaktadır. Kadın ve gençlik öncülüğündeki halkımızın ve dostlarımızın her alandaki büyük direnişi de faşizmi yıkacak ve özgürlüğü kazanacak güce sahiptir.

Komploya karşı mücadelenin 25’inci yılı komplonun kesin yenilgi yılı, komployu sürdürmeye çalışan AKP-MHP faşizminin kesin çöküş ve yıkılma yılı, İmralı işkence ve tecrit sistemi parçalanarak Önder Apo’nun fiziki özgürlüğüne kavuşma yılı olacaktır. Hedefimiz böyledir ve bunu gerçekleştirecek gücümüz ve irademiz de vardır. 25’inci yılda bu temelde savaşıp mutlaka kazanacağız.

Bunlar temelinde tüm halkımızı ve dostlarımızı, uluslararası komplonun 25’inci yıl gerçeğini doğru anlamaya ve 25’inci yıl mücadelesini fedai zafer çizgisinde geliştirerek her alanı ve tüm zamanları komploya karşı mücadeleyle karşılamaya, komplonun yaşayan sembolü olan İmralı işkence ve tecrit sistemini parçalayarak Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlamaya çağırıyoruz!

Kahrolsun Uluslararası Komplo ve Faşist-Soykırımcı Diktatörlük!

Yaşasın Komploya Karşı Özgürlük ve Demokrasi Mücadelemiz!

Yaşasın Devrimci Halk Savaşımız!

Bijî Rêber APO!

 

 

PKK YÜRÜTME KOMİTESİ