YURTSEVER HALKIMIZA VE DEMOKRATİK KAMUOYUNA!

Onuncu yıldönümünde 19 Temmuz Özgürlük Devrimini selamlıyoruz. İnsanlığa umut ışığı olan böyle bir tarihi devrimi başlatan ve on yıldır binlerce şehit vererek kararlılıkla sürdüren tüm Kuzey ve Doğu Suriye halklarını ve Özgürlük Güçlerini kutluyoruz. Şilan Kobanê ve Xebat Derik yoldaşlar şahsında tüm kahraman şehitlerini saygı ve minnetle anıyoruz. İkinci on yılda devrimin daha çok derinleştirilip yayılacağına olan güçlü inancımızı ifade ediyoruz.

Her devrim için başlangıç, ilk hafta, ilk ay, ilk yıl ve ilk on yıl önemlidir; çünkü ciddi zorluklar içerir. Rojava Özgürlük Devrimi için de tarihi süreç böyle geçmiştir. Fakat başta Kürtler olmak üzere tüm Kuzey ve Doğu Suriye halkları birbirine inanarak ve omuz omuza vererek tüm zorlukları yenip engelleri aşmış, devrimi bugünkü düzeyine ulaştırmayı başarmıştır. Artık Özgürlük Devriminin acemilik ve amatörlük dönemi aşılmış, ustalık ve profesyonellik dönemine girilmiştir. İnanıyoruz ki, önümüzdeki dönemde devrim daha çok büyüyecek ve gelişecektir.

Çok açık ki, Rojava Özgürlük Devrimi Önder Abdullah Öcalan’ın Demokratik Modernite Kuramının böyle bir kapsamda ve derinlikte uygulandığı ilk alan olmaktadır. Zaten Önder Apo’nun 1979-1998 döneminde 20 yıl boyunca bizzat yürüttüğü eğitim ve örgütlenme çalışması temelinde hazırlanmış ve başarıya ulaşmıştır. Bu çerçevede bazı hata ve eksiklikler yaşanmış olsa da, esas olarak kadın özgürlükçü, ekolojik ve demokratik toplum paradigmasının hayata geçirilmesinde ısrar edilmiştir. Geçen on yılın zengin dersleri de çıkartılarak, önümüzdeki süreçte Apocu paradigmanın daha doğru ve etkin uygulanacağı kesindir.

Rojava Özgürlük Devrimi geçen on yıllık süreçte en çok demokratik ulus çizgisini uygulamada başarılı olmuştur. Her türlü milliyetçi çatışmanın yaşamı kan gölüne çevirdiği bir bölgede Kuzey ve Doğu Suriye halkları, başta Kürtler ve Araplar olmak üzere Asuriler, Süryaniler, Ermeniler, Türkmenler, Çerkezler demokratik ulus çizgisinde bir araya gelerek, birlikte özgür bir yaşamı ve demokratik bir yönetimi ortaya çıkarmışlardır. Tüm dünyaya kansız ve kavgasız, kardeşçe özgür bir yaşamın mümkün olduğunu göstermiş ve kanıtlamışlardır. Bunu da her türlü işgalci saldırının, tahrik ve provokasyonun olduğu bir ortamda yapmışlardır. Bunun için Kuzey ve Doğu Suriye halklarını özel olarak bir kez daha kutluyor ve selamlıyoruz.

Açıkça görülüyor ki, Rojava Özgürlük Devrimi aynı zamanda bir Kadın Özgürlük Devrimidir. Devrim içinde devrimlerin yaşandığı bu alanda, belki de ancak yüzyılda yaratılabilecek büyük değişiklikler geçen on yılda gerçekleştirilmiştir. Önceki dönemde ev ve aile sınırları dışındaki yaşama neredeyse hiç katılmayan kadın, büyük bir eğitim ve örgütlenme faaliyeti temelinde toplumsal ve siyasal yaşamın her alanına eşit ve de öncü düzeyinde katılır hale gelmiştir. Bilinç ve örgütlülük temelinde özgürleşen kadın, özgür toplumu ve demokratik yönetimi hem yaratan ve hem de güvence altına alan olmuştur. Kuşkusuz birkaç devrim düzeyindeki gelişmelere rağmen, bu alanda hala yapılacak iş ve alınacak mesafe çoktur. İkinci on yılda planlı ve örgütlü bir çabayla söz konusu gelişmelerin başarılacağına inanıyoruz.

Rojava Özgürlük Devrimi kansız başlasa da birinci yıldönümünden itibaren çok yönlü ve çok yoğun bir faşist çete saldırısına maruz kaldığı bilinmektedir. Başta DAİŞ, ÖSO ve El Kaide’nin Suriye kolu El Nusra olmak üzere çok sayıda çete grubu devrime saldırmış ve boğmak istemiştir. Dahası söz konusu çete saldırılarının arkasında Türkiye’deki AKP-MHP yönetimi açık ve etkin bir biçimde yer almıştır. Bu o kadar kesindir ki, Ekim 2017’de DAİŞ’in Rakka’da yenilmesinden hemen sonra Ocak 2018’de AKP-MHP yönetimindeki TC Devleti Afrin’e yönelik saldırı başlatmış ve Afrin’i işgal etmiştir. Dolayısıyla devrimin dokuz yılı faşist çete ve AKP-MHP saldırılarına karşı devrimi savunma savaşı içinde geçmiştir.

Kuzey ve Doğu Suriye halkları ve YPG-YPJ özgürlük güçleri dokuz yıl boyunca devrimi ve ülkeyi savunmak için on binden fazla şehit vererek kahramanca direnmiştir. İnsanlığın umudu olan Özgürlük Devrimini savunmak ve geliştirmek için gösterilen direniş, Kuzey ve Doğu Suriye sınırlarını da aşarak tüm dünyaya yayılmış ve bir Özgür İnsanlık Direnişi haline gelmiştir. Asya’dan, Avrupa’ya ve Amerika’ya kadar dünyanın dört bir yanından yüzlerce genç Kuzey ve Doğu Suriye’ye gelerek söz konusu direnişe katılmış ve yiğitçe savaşarak şehit düşmüştür. Bu durum Rojava Özgürlük Devriminin enternasyonalist karakterini daha da geliştirmiş ve derinleştirmiştir. Bu vesileyle, Rojava devrim savunmasının enternasyonalist şehitlerini bir kez daha saygı ve minnetle anıyor, anılarının küresel özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşayacağını belirtiyoruz.

Burada şu gerçeklerin de altını çizmemiz gerekiyor. Kuzey-Doğu Suriye halkları ve Özgürlük Güçleri, başta DAİŞ olmak üzere tüm çete saldırılarını Fırat’ın doğusunda yenmiş ve insanlığı DAİŞ belasından kurtarmıştır. Düzenli orduların bile DAİŞ karşısında duramadığı ve kaçmak durumunda kaldığı bir ortamda Rojava Özgürlük Güçlerinin DAİŞ’i Kobanê’den Rakka’ya uzanan hatta yenilgiye uğratarak toprak hakimiyetine son vermiş olması tarihi öneme sahiptir. Bu durum Rojava Özgürlük Devrimini muzaffer bir devrim haline getirmiştir. İnanıyoruz ki, aynı duruş AKP-MHP işgal saldırılarına karşı da gösterilecek ve işgal edilmiş olan alanlar işgalcilerden kurtarılacaktır.

Kuşkusuz devrimin gerçekleştirmeye çalıştığı komünal yaşamı inşa, demokratik öz yönetimleri geliştirme, demokratik konfederalizm sistemini kurup işletme gibi girişim ve çabalar da tarihi öneme sahiptir ve herkes için örnek düzeyinde deneyimler olmaktadır. Yine yediden yetmişe tüm toplumun, başta kadınlar olmak üzere devrimi ve ülkeyi savunmak için öz savunma eğitim ve örgütlenmesine yönelmesi gerçekten de tarihidir ve büyük heyecan vericidir. İnanıyoruz ki, önümüzdeki dönemde tüm bunların hepsi başarıyla gerçekleşecektir.

Elbette görev bitmemiş ve devrim sona ermemiştir. Tersine her şey daha yeni başlamıştır. Yine büyük zorluklar ve engeller ortaya çıkabilecektir. Başta TC Devleti olmak üzere çeşitli güçlerin saldırıları ve yeni işgal tehditleri sürmektedir. Bütün bunlar da çok yönlü olmayı, yaratıcı yaklaşmayı ve her bakımdan hazırlıklı bulunmayı gerektirmektedir. İnanıyoruz ki, Kuzey ve Doğu Suriye halkları ve Özgürlük Güçleri tüm bunların bilincinde olarak kendilerini eğitip hazırlayacaklar; her türlü işgal saldırısını anında kırdıkları gibi, tüm inşa görevlerini de başarıyla yürüteceklerdir. Bu temelde Rojava Özgürlük Devrimi tüm ezilen insanlık için umut ışığı olmaya devam edecektir.

Bunlar çerçevesinde Özgürlük Devriminin onuncu yıldönümünü bir kez daha kutluyor ve selamlıyor; Kuzey ve Doğu Suriye halklarına devrimi yayma ve derinleştirme çabalarında üstün başarılar diliyoruz. Bu temelde tüm halkımızın ve insanlığın kendileriyle olacağını ve gereken desteği her zaman vereceğini belirtiyoruz.

Yaşasın 19 Temmuz Özgürlük Devrimi!

Bijî Rêber APO!

 

16 Temmuz 2022

PKK YÜRÜTME KOMİTESİ